5 Ocak 2016 Salı

Çocuklarda Enstrüman Eğitimi



   Erken yaşlarda enstrüman eğitimine başlamak kimi zaman çocuklar için sıkıntılı bir süreç olabilir. Okuma yazma bilmeyen, motor becerileri henüz gelişmemiş çocuklar, nota ve sembolleri anlamakta güçlük çekeceğinden kolayca sıkılıp vazgeçebilirler.

   Enstrüman eğitimi için genel bir yaş sınırı olmamakla birlikte başlangıç olarak çoğunlukla piyano tercih edilmektedir. Sebebine gelince çocuğun, somut olarak karşısında duran  ve yaylı yada telli çalgılara kıyasla algılaması ve ses çıkarması kolay,  iki el senkronizasyonundan önce iki elini ayrı ayrı çalıştırabileceği enstrüman olmasıdır. Ünlü müzisyenlerin röportajlarında 3-4 yaş gibi küçük yaşlarda müzik eğitimine başladıklerını görürüz fakat unutmayalımki bu ünlü müzisyenlerin yetenekleri normal insanların çok üzerindedir.

   Eğer çocuğunuzu enstrüman eğitimi alması için bir müzik okuluna götürüyorsanız,yaşı kaç olursa olsun  şunu bilmelisinizki aldığı eğitim çaldığı şarkı, eser sayısıyla ölçülebilir birşey değildir. Ve sorulan en büyük hatalı soru ise 'benim çocuğum ne kadar sürede bu enstrümanı çalabilir' sorusudur. Çünkü bu, çocuğun ilgisi, yeteneği ve çalışıp çalışmamasıyla  alakalıdırki bunlar da kişiden kişiye değişim gösteren durumlardır.

   Genel müzik eğitimi çocuklara, algılama, yorumlama, değerlendirme, problem çözme, paylaşma, kendini ifade edebilme, yaratıcı düşünme, analiz etme gibi bir çok özellik kazandırmayı hedefler. Eğer söz konusu olan mesleki müzik eğitimi ise, müziğe özel ilginin yanı sıra çocuğun belirli yeteneklere sahip olması gerekir.

   Ünlü müzik eğitimcisi Zoltan Kodaly şöyle der, "Eskiden müzik eğitimi doğumdan dokuz ay önce başlamalıdır diye düşünürdüm. Şimdi aynı kanaatte değilim; çocukların müzik eğitimi annenin doğumundan dokuz ay önce başlamalıdır." Çocukları küçük yaşlardan itibaren iyi müzikle beslersek büyüdüklerinde müzisyen olmasalar bile kaliteli olan müziği seven, seçen ve ondan yararlanmasını bilen yetişkinler olacaklardır. Anaokulu çocuklarda iyi müzik beğenilerinin tohumlarının atılacağı en
önemli kurumdur. Minikler anaokulunda alacakları müzik eğitimi sayesinde ruhsal ve bedensel daha sağlıklı bir kişilik gelişimine kavuşabilirler.

   Ben enstrüman eğitimine onbir yaşında başlamış bir müzisyen olarak şunu diyebilirimki; o yaşlarda çalgı eğitimi almak bana ilk olarak sabırlı ve disiplinli olmayı, ikinci olaraksa paylaşımcı ve uyumlu olmayı öğretti. Mesleki müzik eğitimime başladığımda öğretmenimiz "matematik olmadan müzik olmaz."  dediğinde her ne kadar anlamamış olsamda, daha sonraları kendimi matematiksel hesaplar yaparken ve sayı sayarken buldum.

   Müzik eğitiminin çocukların üzerindeki olumlu psikolojik etkileri böyleyken, müzik eğitiminin müzik psikolojisiyle ilişkisine gelecek olursak, müzik psikolojisinin cevap aradığı soruların başında 'yetenek varmıdır?' Çok çalışmak başarı getirirmi?' soruları vardır. Carl Stumpf müzik psikolojisi alanının kurucusu olarak görülmektedir. Psikolojinin müzik eğitiminde önemli bir yer almaya başlaması Carl Stumpf'ın geliştirdiği müzikal yeteneği ölçen psikometrik testler ile başlamıştır. Bu testler  ilk olarak öğretmenlerin  öğrencilerini seçmeleri için kullanılmıştır.

    Müzik öğretmenliği mesleğinin hedefi hem müziğin hem de toplum ve bireylerin  gelişimine katkı sağlamaktır ve bu ancak  müziği isteyerek ve severek yapabilecek  öğretmenlerle sağlanabilir. Çalışmalar gösteriyorki, müzik eğitimi alan öğrenciler, İngilizce ve Matematik alanında müzik eğitimi almayanlara göre daha başarılı oluyorlar. Özgüvenleri yüksek bu çocuklar enstrümanlarını çalarken performanslarını sürekli kontrol etmek zorunda olduklarından, kendi kendini gözlem altında tutan, yaptığı işi eleştirebilen ve dolayısıyla da işini geliştirip iyileştirebilen bireyler oluyorlar.

    Eğer müziğin çocuk üzerinde psikolojik, fiziki, sosyal vb.  etkilerini görmezden gelerek, enstrüman eğitimini sadece herhangi bir enstrüman çalabilme olarak görürsek büyük bir hata yapmış oluruz.


Nilgün Dülger

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder