Müzikle birlikte yapılan egzersizlerde müziğin bir dış etken olarak tüm mekanizmamızın üzerinde olumlu etkileri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Spor yapanlarımız bilimsel olarak bu bilgiye sahip olmasalarda zaten kişisel tecrübeleriyle bunu çok iyi bilirler. Örneğin profesyonel bir sporcunun yapması gereken sistemli egzersiz hareketleri sporcuya bir videoda müzik eşliğinde izletilir ise, sporcu hareketleri müzik ile bağdaştırarak, o müziği dinlediği her ortamda bu hareketleri imgeleyerek kinestetik bir duyum yaşar ve bu sporcunun katılacağı bir müsabaka yada yarışmada kaygılarını, heyecanını kontrol almasına da olanak sağlar. Yapılan bazı bilimsel araştırmalarda, ritmik karakter ve fiziksel beceriler arasındaki ilişki, müziğin çevreyi algılamada ve motor becerilerinin arttırılmasında etkili olduğunu ortaya koymuştur. Sporcu tarafından dinlenen tempolu, güçlü vuruşları olan müziğin kalp ritmini etkilediği belirlenmiştir ve müzikteki ritm ile insan hareketi arasında hatırı sayılır benzerlikler vardır.
Her ne kadar araştırma sonuçları bir genelleme yaparak 'tempolu müzikler' diye adlandırsa da kişiden kişiye değişiklik gösteren durumlar söz konusudur ki bunu keşfeden profesyonel antrenörler çalıştırdıkları sporculara farklı tarzlarda ve ritmlerde müzikler dinleterek, sporcunun hangi müzik eşliğinde performansının diğerlerine göre daha fazla ve uzun süreli olduğunu tespit eder ve sporcunun antrenmanlarına o müziği kullanarak devam eder. Bu aslında bir bakıma vücudumuza aldığımız protein türünün hepimizde aynı etkiyi yapmamasına benzer bir durumdur. Deneyerek bize en uygun besini bulmamız gerekir. Bir arkadaşım sporcuların kendi metabolik yapısına en uygun olan proteini keşfedip alması gerektiğini söylediğinde şaşırmıştım ve yeni birşey daha öğrendim bunu bir yerde kullanırım demiştim nitekim kullanmış oldum. Bu konuyu düzenli olarak spor yaptığım spor salonunun eğitmenlerine açıklayarak, bakın ben müzikoloğum bu çaldığınız müziklerle herkes motive olamaz dediğimde bir çoğunun anlamayan gözlerle bana baktığını anımsıyorum şuan. Müzik seçmek bir bakıma eş seçmek gibidir. Sizi motive eden, kendinizi önemli, özel hissettiren ve sizi en iyi anlatan müziği seçersiniz dinlemek için. Yani müzik oldukça kişiseldir öyle görücü usulü evlenir gibi topluca beğenilip alınmaz. Spor salonlarında çalan her yüksek tempolu müzik sizde motivasyonu arttırmaz hatta belki tam tersi etki bile yapabilir.
Müziğin ritmik yapısı dışında armonik ve melodik yapısının da motivasyon üzerinde önemli etkileri vardır. Sporcunun kendi sosyo-kültürel yapısına ve müzik zevkine uygun olarak seçeceği müzik, onun olumlu ruh halini destekleyecektir ve bu öncelikle içindeki kazanma, başarılı olma, istediğini alma dürtülerini hızla harekete geçirecektir. Şimdi hemen bir durup düşünelim aslında hepimiz dinlediğimiz müzik eşliğinde hayallerimizi imgeliyoruz. Maddi, manevi olmak istediğimiz yerlere şöyle bir gidip geliyoruz. Buradan yola çıkarak müzik yapan icracıları, ünlü müzik adamlarını düşünün acaba kendi içlerinde nasıl bir dünyada yaşıyorlar ve performanslarını bitirdiklerinde gerçek dünyaya dönmeleri ne kadar zaman alıyor. Unutmayın Müzik durursa Dünya durur. Dünyanın ortalama 1600 km hızla döndüğünü varsayarsak dünya durduğunda hızla savruluruz ve kimbilir gözümüzü nerde açarız. Sanırım bunun olmasını hiç birimiz istemeyiz. :)
Dövüş sporlarıyla uğraşan bir çok insanın 'Eye of the Tiger' yada 'Rocky' serisinin film müziklerini dinlemesi müziğin motivasyona etkisi konusunda verilebilecek en güzel örnektir. Çünkü sporcu dinlediği şarkı sayesinde gözünde filmi, dövüş sahnelerini, başarıyla biten müsabakaları, yarışmaları kazanmak için yapılan sıkı çalışmaları, tutkuyu ve hırsı canlandırır. Bu etki adeta birinin size sadece dokunarak doğa üstü bir enerji, bir güç aktarması gibidir. Müzik ve spor ilişkisi üzerine çalışan sayılı uzmanlardan Dr. Costas Karageorghis’e göre müzik sporda “Legal Dopping”tir.
1996 yılında Hepler ve Kapke tarafından yürüme bandında yapılan kısa süreli yürüyüş sırasında müzik dinlemenin kardiovaskuler sistem ve performans üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışmada, çeşitli fiziksel özellikleri olan kolej öğrencilerinin yürüyüş bandı üzerinde 20 dk yürümeleri sonucunda ulaşılan maksimum kalp ritm hızı ölçülmüştür. Rasgele bir müzik eşliğinde ve müziksiz olarak yapılan iki test sonucu karşılaştırıldığında kalp atış hızında 0.05'ten daha büyük ve anlamlı bir fark gözlenmiştir.
Ünlü alman matematikçi J.W. Richard Dedekind müziğin yüzücüler üzerindeki etkilerini şöyle sıralamıştır;
Yarış için heyecan duyan yüzücüler, müziğin ritmi ile canlanarak, daha yüksek bir performans göstermektedirler. Sinirli ve agrasif ruh hallerinden yüzmeden önce dinledikleri müzik sayesinde kurtulabilmektedirler. Yüzücüler, dinlenecek çeşitli müziklerin yardımıyla daha hızlı ve tempolu yüzebilmektedirler.
Maris ve Arshe 1978'de bisiklet kullanma sırasında dinlenilen müziğin pedal çevirmedeki etkisini araştırmışlar, hafif ritmli müzikle hafif antrenman, güçlü ritmi olan müzikle ise zor antrenman yapmışlar, ve benzer sonuçlar elde etmişlerdir.
2002 yılında Meeks ve Herdegen tarafından yapılan araştırmada, Motivasyon süresini arttırmak için deneylerde müzik daha uzun süre kullanılmış, ve olumlu sonuç alınmıştır. Egzersiz yaparken dinlenilen müziğin etkilerinin araştırıldığı incelemelerde, dayanıklılık ve yüksek performansı sürdürmeyi gerektiren submaximal anaerobik antrenmanlarda müziğin etkileri araştırılıp, anaerobik egzersiz sırasında performansı, performansın süresini arttırdığı ve büyük geri kazanım sağladığı tespit edilmiştir. Ağırlık kaldırmada, ağırlığın kaldırıldığı süre ile seçilen müzik bölümlerine ayrılarak aynı süreli motivasyonun yükseltilmesi sağlanmıştır. Bu bir bakıma müziğin ritmine ayak uydurarak gerçekleştirdiğimiz dans hareketleri gibidir. Dans ederken müziğin temposu ne kadar artarsa, adımlarımızda eş zamanlı olarak bir okadar hızlanır.
Profesyonel sporcularda konu böyleyken, günlük hayatında ordan oraya hızlı bir şekilde yetişmeye çalışan biz amatörlere tavsiyem bu gibi durumlarda siz yine sevdiğiniz müzikleri dinleyin ama romantik, hüzünlü ağır tempolu müzikler dinlememeye özen gösterin keza ev temizliğini akşam yemeğine kadar bitiremeyip en özensiz kıyafetlerinizle yemek masasına oturmak zorunda kalabilirsiniz.
Profesyonel olarak vücut geliştirme ile uğraşan sporcular çok iyi bilirlerki genelde çoğumuzun içinde bulunduğu maksimum nabzımızı, en fazla %70 e kadar çıkaran egzersizler yaparız. Bu egzersizlerde müziğin motive edici ve performans artırıcı etkisi onlar için tartışmaya açık bir konu bile değildir. Maksimum nabız hızımız %70-80'i geçtiğinde yani anaerobik eşik atlandığında ki bu sadece profesyonel atletler için geçerlidir, müziğinde performans üzerindeki etkisi azalır, artık o saatten sonra sanıyorum konsantrasyon için gereken şey sessizliktir.
Müziğin sağlığımız üzerinde ruhsal ve bedensel olumlu etkileri konusundaki bilimsel çalışmalara dayanarak konuyu şöyle yorumlayabiliriz; Müziğin fiziksel ağrıları dindirdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlandığına göre, antrenman esnasında dinlenilen müzik, kişiyi yaptığı egzersizin yaratacağı ağrı, acı ve sıkıntıdan kurtarıyor, ritme göre hareket etme dürtüsünü tetikliyor ve egzersizin süresini uzatarak devamlılığını sağlıyor.
Nilgün Dülger
Harrah's Cherokee Casino & Hotel - MapyRO
YanıtlaSilHarrah's 천안 출장안마 Cherokee Casino & Hotel, Cherokee, 화성 출장샵 North Carolina Harrah's 속초 출장샵 Cherokee Casino & Hotel is one 안산 출장마사지 of the most beautiful places 포항 출장마사지 to go.