27 Aralık 2015 Pazar

Çello, Çellist ve Estetik

Çello, Çellist ve Estetik


   Pablo Casals çelloyu yaşlanmayan tersine zamanla gençleşen, güzelleşen ve zarifleşenbir kadına benzetiyor. Bu bakış açısından günümüz kadınının idealini de yansıtıyor. Herkes çello gibi olmak istiyor.

   Çellonun çıkardığı ezgiler müziğin estetiğine sahip olduğuna göre duygularımızı, zihnimizi ve psikolojimizi etkileme gücüne sahip.

   Çellonun tınılarının ihtirasları kışkırtma potansiyeli olduğu gibi, derin yalnızlığımızı hissettirecek kadar da bizi çıplak bırakabiliyor. Binlerce yıl önce Plato'nun özetlediği müziğin ruh üzerinde doğrudan etkisi olduğu yorumu ruhun gıdası olarak günümüze kadar gelmiş gibi.

   Çellonun ezgilerinde estetiğin diğer pek çok elemanı da gizli. Harmoni, ritm, rezonans ya da renk. Çello tasarım olarak estetik, çellonun ezgileri ya da genel bir başlık olarak müzik de öyle.

   Bütün bunların ötesinde bir unsur daha var. O da çellist...

   Eğer güzel bir çellist bu üçgeni tamamlarsa estetik değer açısından dünyanın sekizinci harikası ortaya çıkabiliyor. Dolunayda durgun bir göldeki yelkenli kompozisyonu gibi. Estetik değerler üst üste biniyor. Sonuç çarpıcı bir estetik değer.

   Bütün bunlar neden önemli. Beden kültü çağındayız. Her yerde herşeyde estetik arayışı var. Aslında yaratıcının gölgesinin arayışında insanoğlu. Basit bir ayrıntı da bile estetik duygu oluşurken, farklı güçteki estetik değerlerin bir araya gelmesi ile süper estetik kavramından bahsetmek gerekecek.

   Estetik arayışındaki bayanlar dış görünüşte sınıra dayanan estetiklerini, zihin estetiği, iç güzellik, koku, ses, tavır gibi dördüncü boyutlar yanında estetik bir işle daha da ileri götürebilirler.

   Çello çalmak sadece bu tür meslek gruplarının en iyi temsilcilerinden birisi. Formül basit aslında. Çekici olmak için estetik değer katacak herşeyi kullanmak mümkün. Birisi de estetik bir iş.



    Prof. Dr. Ahmet Karacalar
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder