12 Ekim 2016 Çarşamba

ELEKTRONİK MÜZİK

ELEKTRONİK MÜZİK TARİHİ VE GELİŞİMİ


   Elektronik Müzik dediğimizde, hepimizin kafasında bir çok farklı tarz ve üslupta sanatçılar vardır. Bu isimler yaşımıza dolayısıyla jenerasyonumuza göre değişiyor. Ama görüyorumki bu müzik tarzının çıkış hikayesini bilenlerimizin sayısı oldukça az.

   Elektronik Müziğin ilk çıkışı 1940'ların sonlarında iki farklı akımla gerçekleşti. Musique Concrète ve Elektronische Musik Bu akımları başlatanlar ise Pariste Pierre Schaeffer, Köln'de Werner Meyer Eppler, Robert Beyer ve Herbert Eimert üçlüsüdür. Paris'te Pierre Schaeffer'in önderliğinde başlayan  Musique Concrète' in özelliği doğada bulunan yada elektronik olarak üretilen sesleri müzikal enstrüman kullanmaksızın bir araya getirmesiydi.

 Musique Concrète kelime anlamı olarak gerçek müzik demektir ve içinde tren sesi, gök gürültüsü, rüzgar sesleri gibi sesleri barındırır. Bu akımda belli bir ton, ritm ve kural olmaksızın gerçek sesler ile yeni bir müzikal yapı ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.

Elektronische Musik için ise farklı bir süreç olmuş ve  Köln'de Kuzey Doğu Alman Yayın Kuruluşu desteğiyle bir elektronik müzik stüdyosu kurulmuştur. Bu stüdyo dünyanın en tanınmış elektronik stüdyolarından biridir. 2007 yılında hayatını kaybeden yaşadığımız dönemin en sıra dışı bestecilerinden olan Karlheinz Stockhausen Schaeffer' in stüdyosundan sonra çalışmalarına bu stüdyoda devam etmiştir.

   Bu iki elektronik müzik akımıda kullanılan teknikler hemen hemen aynıdır ancak Musique Concrète ve Elektronische Musik arasındaki en önemli fark, Musique Concrète akımında kullanılan sesler doğal ve endüstriyel her an günlük hayatımızda duyabileceğimiz sesler iken, Elektronische Musik akımında ise osilatör, ton üretici gibi cihazlar ile mühendisler ve besteciler tarafından elektronik olarak üretilmiş sinyal ve seslerin kullanılmasıdır.

   Avrupa' da gelişmeler sürerken Amerika'da Newyork'ta John Cage, Morton Feldman, Christian Wolf ve Earle Brown tarafından Music for Magnetic Tape Project (Manyetik Bant İçin Müzik Projesi) adlı bir çalışma grubu kurulmuştur. Çalışmada kullanılan bant manipülasyon ve diğer teknikler Avrupadaki Musique Concrète ve Elektronische Musik akımlarıyla aynıdır fakat grubun kompozisyon teknikleri farklılık göstermektedir. İlk projelerinde manyetik bant parçalarına kaydedilmiş 600 farklı ses kullanmışlardır ve bu bant parçalarının sıralamasını rastlantısal bir şekilde belirlemişlerdir.

   John Cage daha sonraları icrası ve yapımı, şans ve rastlantısallığa dayalı eserler yaparak yoluna devam etmiştir. Peki kimdir bu John Cage derseniz, 1952 yılında 4'33" adlı dört dakika otuzüç saniyeden oluşan ve çoğumuz tarafından "Silent Piece" olarak bilinen eserin bestecisidir. İlk kez 29 Ağustos 1952 yılında piyanist David Tudor tarafından New York'ta seslendirilmiştir.

   Aynı yıllarda New York'ta ki Columbia Üniversitesine alınan Ampex marka bant kayıt cihazının, Müzik Fakültesi öğretim üyelerinden Vladimir Ussachevsky tarafından yapılan denemeler sonucu, cihazın sadece kayıt için değil kompozisyonlar için müzikal bir enstrüman olarak kullanılmasıyla birlikte Elektronik Müzik farklı bir hal almış ve Ussachevsky ve Otto Luening 28 Ekim 1952'de Amerika'da ki ilk Tape Music (Bant Müziği) konserini vermişlerdir. 29 Şubat 1959'da ise Columbia ve Princeton Üniversitelerinin ortak çalışması ve Rockfeller'ın maddi desteği ile Columbia-Princeton Elektronik Müzik Merkezi kurulmuştur.

   Avrupada Musique Concrète ve Elektronische Musik  akımları ve Amerika'da John Cage ve ekibinin Columbia -Princeton Müzik Merkezinde yaptıkları tüm bu çalışmalar bugün dinlediğimiz Elektronik Müziğin temellerini oluşturmuşlardır ve Müzik ve Ses Teknolojileri açısından büyük önem taşımaktadır.

   Dünyada Elektronik Müzik çalışmalarını incelediğimizde progressive house, elektro house, drum&bass, deep house vb. bir çok alt türe ayrıldığını görebiliriz ama genel olarak bakıldığında ritmi yoğun olarak hissettiğimiz içimizdeki mutluluk ve neşeyi ön plana çıkaran bir müzik tarzı olduğunu söylenebilir.

   Afrojack, Steve Aoki, Hardwell, Eva Shaw, Martin Garrix, gibi Dj'ler Günümüz Elektronik Müziğinin önemli temsilcilerindendir. Yoğun olarak Hollanda ve Belçika'dan çıktığını gözlemlediğimiz bu Dj'lerin birbirleriyle olan etkileşimlerininde etkisiyle bir yıl içerisinde çıkan toplam müzik çalışmalarının tarzlarına baktığımızda Elektronik Müzik çalışmaları sayı olarak daima listenin bir numarasında yerini alıyor.

   Sosyolojik olarak incelersek sanayi devriminden sonra hızla gelişen teknoloji ve sanat kuşkusuz müziğide etkilemiş. Sesin yapısı üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, müziğe yeni bir form kazandırmış. Bir çok müzik türünün icrası için gerekli olan enstrümanistlik Elektronik Müzik için gerekli olmadığından, bu müzik türü bir anda büyük bir patlama yaşayıp yıllar içerisinde gelişmeye devam ediyor. Şimdilerde ise klasik müzikten caz'a, rocktan rap'e kadar bir çok farklı müzik türüyle birleşip karşımıza çıkmakta. Kabul etmemiz gereken bir gerçek varki elektronik Müzik teknolojik yenilikler sebebiyle kendini yenileme konusunda diğer müzik tarzlarına göre büyük bir avantaja sahip.

   Günümüzde Elektronik Müzik, bilgisayar programları aracılığıyla üretilmesi ve enstrüman çalma yeteneği gerektirmemesi sebebiyle bazı çevreler tarafından ağır eleştirilere maruz kalmakta. Armonide basitliği öngören Minimalist akımın müzikte yerini alıp, avrupadaki çok sesli müziğe baş kaldırması, ilkesi tek düze bir ortam üzerinde yinelenen kısa melodiler ve yumuşak geçişler olan Elektronik Müzik için biçilmez kaftan olmuş.

   Bana kalırsa dinlediğimiz müziğin tarzından yada formundan çok o an bize hissettirdiklerine yoğunlaşmalıyız. Düşünsenize dünyada herşey hızla değişirken, mesela yaşamlarımız hatta yıllar içerisinde fikirlerimiz ve aynı olaylara ve insanlara bakış açılarımız değişirken bu büyük değişimin içerisinde müziğin değişmemesi sanırım oldukça garip olurdu.

    Bazen değişime ayak uydurup yeniliklere açık olmak iyidir. Nietzche'nin de dediği gibi "Müziksiz Bir Hayat Hatadır".


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder